‘İyiyim’ demeye dilim varmıyor…



Yılların yorgunluğu gözlerinden okunuyordu. Hala ilk günkü gülümsemesi yüzündeki masumiyetiydi. ‘ Nasılsınz?’ dedim. Birden o ihtiyar gözleri duygulandı. ‘İyiyim, sağolun siz nasılsınız’ dedi. İçim burkuldu bir an. ‘Ben de iyiyim’ diyerek teşekkür ettim. Zaman nasıl da bizi sürüklüyordu beraberinde. Hayatın acımasız tutsaklarıydık belki de hızla akıp giden bu nehirde. Gözler ah o gözler yok mu, nasıl da herşeyi apaçık gösterir.Ele veririz kendimizi, sakladığımız ihanetleri, acıları, geçmişin en acımasız izlerini belli ederiz. Halbuki herşey ne kadar da basitti.Tek kelimeyle ‘hayat’ adı üstündeydi. Ne bir adım atmaya cesaret ederdik ne de düşünmeye vakit ayırabilirdik. Kalabalıklar arasında yalnızları oynadık gölgemizin eşliğinde. Mutluluk pozları verdik etrafımıza. Suskunluğumuza yenik düştük. Hepimiz müşteriydik belki de.Kimimiz alıcı, kimimiz satıcı. Bize biçilen görev neyse ona göre şekilleniyoruz. Ruhumuz teslim olmazken nasıl da savaştık kendimizle? Sendeleye sendeleye öğrendik acılara gülümsemeyi. Tıpkı o amcanın dediği gibi: ‘Dün sakalımı kesmeyi unuttum, ondandır yorgunluğum’.

Yorgunluğun izlerini silmeye çalıştıkça iyice tükeniyoruz ömrümüzün baharında..

Yorumlar

Popüler Yayınlar