İyi ki....
Kafamın içinde gezintiye çıkmak istemediğim bir pazar günü sizlerleyim yine. Sabah kalkıp bostana gidişim ve taze sebzelerle buluşmam çocukluğuma dair güzel anılarımdan. Kendimi ifade etmek yerine müziğin sesini biraz fazla açmak yetiyor heralde. Bir de artık üzüntü duygusuna bile fransız ruhum ve aklım. Ne istediğini bilmekle bilmemek arasında gidip geliyorum arada. Ani mutluluk tepkileri verirken o an yaşadığım hisler inanılmaz. Bazen de aklıma takılan soru işaretlerinin peşine düşüyorum.
Fonda James Blunt 'You're beautiful'.. Seni gördüğüm o ilk karşılaştığımız an ve yerde diyor..
Sahi ilk nerde rastlaştık sizinle, hangi cümlede sustuk veya ne zaman aynı melodiden keyif aldık hatırlayan var mı ..?
İlk aşklar, ilk hayal kırıklıkları, ilk buluşmalar ve o ilk heyecanlar..
Şimdilerde hepsi birer antika, müzelik ve nadide eser ...
Bana devamını sormayın. Cevabını bildiğiniz şeyler..
Kendime iyi gelen şeyleri yapmak üzere söz verdiğim gün..
Biraz suskun, biraz şaşkın biraz da durgun.
Eski heyecanlarımı geri istiyorum.
Eski duygularımı özlüyorum.
Eski ben'i arıyorum.
Bir sokak köşesinde belki
Belki bir antikacı dükkanında
Kayboluşlarım arasında kendimi bulduğum zamanlara dair
Anılar biriktikçe daha bir mutlu oluyorum.
Acıların içinden geçerken seni özlediğimi bilmeni isterim.
Özlemek, beklemek, düşünmek, o duygulara sadık olmak beni ayakta tutan direnç mekanizmalarım
Yoksun ama varsın diyebildiğim günden beri yoluma bakıyorum.
Ama günümüz bir bağlılık ve iletişim kurma sorunu çöplüğüne dönüştü
Duygular yerini daha elle tutulur somut maddi şeylere bıraktı
Bu da ne yazık ki çoğu şeyi değiştirdi..
Yeni düzen, yeni merhaba, yeni metamorfoz geçiren bir sürüyü beraberinde getirdi.
Bizler var mıyız belki biraz
Azınlığız
Azız ama duygumuz, sevgimiz, özlemlerimiz bir o kadar derin, güçlü, nefes alıyor ve her şeye rağmen ayakta!
Varız, sesimizi yükseltmeden adım atıyoruz.
İyi ki varız..
İyi ki rastlaştık o köşe başında..
İyi ki göz göze geldik
İyi ki...
Yorumlar
Yorum Gönder