Mutsuzluğun Doğası
Yine bir haftasonunu daha geride bıraktık. Kadıköy her zamanki kalabalığına bürünmüştü. Adım atacak yer yoktu sokaklarda. Kaldırımlar güneşten baya şımarmıştı. Masmavi gökyüzü altında sahilde yürümek ve o muhteşem kalabalığa karışmak bir nebze olsun kendimi unutturmaya yetmişti. Kaç yıldır haftasonları soytarı, haftaiçleri kraldım. Fakat zaman ilerledikçe hayatımda bir şeylerin eksikliğini daha sık hisseder olmaya başladım. Hayatımda duygusal kararlar verdikten sonra neden hayal kırıklıklarıyla karşılaşıyordum acaba? Bu da ayrı bir üzerinde düşünülmesi gereken konu. Şimdiye kadar hep kendimi anlatıp durdum satırlarımda. Kendimi anlamaya çalıştım sizlerle buluştuğumda. Yürüdüm bilmediğim yollarda. Yabancı yüzlere rastladım farklı zamanlarda. Kimliğim hükümsüzdü bazen, bazen de geçerliliğini yeniden kazanmıştı. 'Mutluluk nedir' diye sordum. 'MUTSUZLUĞUN TA KENDİSİ' diyenler oldu. Mutsuz insanlar gittikçe çoğalıyor sanırım. Mutluluk tarifsiz bir duygu. Yaşayanlar da varsa kendilerini göstermemek için ellerinden geleni yapıyorlar herhalde. Gencecik bedenler efkarın dibinde. Ellerinde tütünün insafsız kokusu nefesleri can çekişmekte. Yalnızlığın dipsizliğinde kendilerini arıyorlar farklı bedenlerde. Sonra da anlık zevkler beraberinde acının kasvetini tadıyorlar. Gözlerini bürümüş para hırsı. Kimin eline para geçtiyse satılık eşya olmaktan öteye geçemiyorlar. Mutsuzluktandır bütün bunlar diye haykırmak istiyorum. Mutsuzluğumdandır yazmalarım, mutsuzluktandır bekleyişler ve arayışlar. Mutsuzluktandır kırgınlıklar, hüsranlar.
Peki sevgiyi bilen ve bir türlü uygulamaya dökemeyen ruhlar bu denli mutsuzluğun pençesinden kurtulmak için neden mücadele etmiyorlar?
Hayatın keşmekeşliğinde debelenmektense ruhu özgürleştirmek için çaba sarfedilse mutsuzluk da ortadan kalkabilir belki. İtiraf etmeliyim ki benim mutsuzluğum beklentilerime cevap alamamam. Evet, beklememeyi öğrenemedim gitti. Zaman ilerledikçe hayat bana beklememeyi öğretiyor. Öğretmenin 'hayat', öğrenen 'bendeniz', öğrencilerim ise 'sevgiyle bakan gözler'. Şimdi gelin tüm bunları bir kenara bırakalım ve bir dahaki yazımda 'Mutluluktan' bahsetmek üzre bir yolculuğa çıkalım. Kimbilir içinizde bir yerlerde kaybolmuş diğer yanınızı bulursunuz. Belki ben hayatı daha az sorgulamayı alışkanlık haline getirmeyi öğrenirim.
Yorumlar
Yorum Gönder