Gece Yarısı Yazıları

 Uykusunda bile insan rahat edemez derlerdi, inanmazdım. Ama doğruymuş...

Kurtlarla çakalların dansı... Bugünlerde kafayı buna takmış durumdayım.

Kendinden ne kadar emin duruşunuz varsa size karşı o derece savaşacaklar...

Anlaşma sağlayabilmeniz mümkün gözükmeyecek...

Eskiden yardım ettikleriniz ilk sizden şüphe edecek...

Nasıl ya demeyeceksiniz?

İyi ki oldu diyeceğiniz günler gelecek..

Akıl oyunları yerine çakalın çakallarla dansına şahit olacaksınız...

Yeri gelecek oturduğunuz koltuk, yediğiniz yemek giydiğiniz ayakkabınız dillerden düşmeyecek..

Sırıtır gibi oldunuz sanki, oysa şaka yapmıyorum..

Paranoyaklık gibi bir durum da yok ortada..

Sadece günümüz dünyasında her şey açık, seçik net olağanca şeffaflığıyla ortada..

Herkes senin ne yaptığını, nasıl olduğunu ve göründüğünü kolaylıkla tahmin ediyor 

Ve işte asıl can alıcı şey ise KİMSE SENİ BU YÜZDEN MERAK ETMİYOR!

Çünkü senden bir menfaatleri olana dek herkes cehenneminde ölüm saatini bekliyor...

Kullandığı cep telefonuna kadar çoğu borç batağında...

Kimileri cimriliğini yeniden gözden geçiriyor..

Bakalım kimler içki ve sigarasından vazgeçebilecek:)))

Geçenlerde kulak misafiri olduğum bir diyalogda '' Arabam yok, tabanları yağlayanlar meteliksizler kervanında cirit atıyor ne manitası .....''

Zamanın normali ne yazık ki bu...

Annem bile çağa ayak uydurmaya çalışırken

''Kızım eve vardın mı?'' demeden de kendini alıkoyamıyor.

Benim izmaritim kalemim, içkim kahvem olsa gerek,

Yoksa gecenin bir yarısı camın kenarında sabaha serinliğinde yüzümde beliren o tebessüm boşuna değil..

Daha çok şey var yazacağım, anlatacağım, betimleyeceğim ve hayaller kuracağım..

Siz bir dik duruşun kaça mal olduğunu Bitcoinlerinizle değer biçemeyeceksiniz

Ha bir de oyunu kuralına göre değil de kuralsız oynayanlar da kazanıyor 

Unuttuğunuz bir şey var:

''KADERİNİZ''......

Gülümseyin nasibinize...

İyi bakın o güzelim gönlünüze :)

Yakında görüşmek üzere....